Aşı Olmalı Mıyız?

Efendim gel gelelim şu aşı meselesine..
Baştan beri "korona" mevzuna bakışım hep aynı minvalde oldu. 

-Böyle bir hastalık var doğru.
-Çok ağır bir hastalık evet.
- Nefes yolu ile bulaşıyor bu nedenle maske mesafe önemli haklısınız..

Bunlar dışındaki yasaklara da önlemlere de düşüncelere de hiç bir zaman tam anlamıyla mutmain olamadım. Evde kalma meselesine, poşetleri deterjanla yıkamaya kadar aşırı tepkiler ve yasaklar işe yaramadığı gibi psikolojilere de büyük darbe vurdu. Hele de bu yasakları çiğneyenlere "katil" muamelesi yapılmasını hala kabullenemiyorum.

Neyse ki aşı bulundu da insanlar "psikolojik" olarak biraz olsun rahatladılar. Evet aşının korona üzerindeki en büyük faydası bence insan psikolojisine yaptığı olumlu katkıdır. Ölüm korkusunu hafifletmesi hafife alınmayacak kadar önemli bir fayda zira. 

Peki ben aşı meselesinde nerede duruyorum? 

Aşı karşıtı kesinlikle değilim. Yan etkileri şöyleymiş böyleymiş cümlelerine de çok itibar etmiyorum. Tıpkı korona meselesinin abartıldığını düşündüğüm gibi aşı mevzusu üzerinde yapılan spekülasyonların da abartıldığını düşünüyorum.
Karşı olduğum bir şey varsa o da herkesin aşı olmak zorunda olması.

Hala aşı olmamış biri olarak, mahalle baskısını damarlarıma kadar hissediyorum. Yine başta söylediğim gibi bir "katil" muamelesi görüyorum. Üzerine bir de devlet yetkililerimizin "zorla değil mecburi" bir duruma bizleri sürüklemek için haftada iki kere test istemesini şiddetle kınıyorum. Çünkü yine hiç bir anlam ifade etmeyen bir önlemle karşı karşıyayız. Amacı yalnızca insanları bezdirip aşı olmalarını sağlamak. Bunun herkes farkında. Hele bazı habercilerin "istemeyen işini bıraksın dışarıda binlerce atanamayan öğretmen var" cümleleri kurmasını aklım almıyor. Mobbing dedikleri bu değil de başka ne?

-Ben aşı olmuyorum çünkü hali hazırda iki kez korona geçirmiş ve hala antikorlarının var olduğunu düşünen biriyim. Bilim kurulu üyesinin dahi benim antikorum var aşı olmadım dediği bir ülkede ben neden bu haktan yararlanamıyorum, üstelik ha deyince de antikor testi yaptırıp bunu ispat da edemiyorum?

-Yahut iki kez korona olmuş biri olarak vücudum bu virüse karşı bağışıklık kazanmış ve iki kez de yenmişse neden aşı olmalıyım, bilmiyorum?

-Veya kanser hastalarına dahi tedaviyi reddetme hakkı verilirken ben zorla değil ama mecburen aşılanıyorum, bunun hangi kitapta yeri var?

-Toplumsal bağışıklık kazanmamız lazım diyorlar ya zaten korona geçiren insanlar bu bağışıklığı doğal yoldan kazanmadı mı, soruyorum? İstatistikler hazırlanırken bu insanlar neden dikkate alınmıyor?

-Bütün bu nedenler ve daha bir çok gerekçenin hiç biri olmasaydı da aşı yüzde yüz etkili olsaydı da hatta hiç bir yan etkisi de bulunmasaydı da insanların yine de aşı olmama gibi bir özgürlüğe sahip olmaları gerekmez miydi?

-Kürtaj mevzusunda dahi "benim bedenim benim kararım" naraları atan insanlar bu mevzuda neden sessiz?

Günümüz dünyasının orta çağdan bir farkı kalmadı. Yasaklarla ve toplumsal baskılarla yaşıyoruz. Bireysel kararlar, farklı düşünceler cahilce ve yobazca karşılanıyor. 
Herkes dünya düz derken bir adam onun yuvarlak olduğunu iddia etmişti, yalnızdı ve haksızdı. Bugünün o günden farkı ne?

Dogmatik diye nitelendirip aşağı gördükleri dinlerin yerine bilimi koydular. Bilim adamlarının söylediklerinin aksini iddia edenleri engizisyon mahkemeleri kurup yargılıyorlar. Aforoz ediyorlar.. Oyuncular değişti ama oyun aynı oyun..

Hayatta savunduğum tek gerçek var, Allah'tan başkasına kul olmamak, hür doğup hür yaşamak.. Bu nedenle karşıyım, aşıya değil zorla aşı yapılmasına..

Bütün bu beylik laflardan sonra şunu itiraf etmeliyim ki "kendi adıma asla gerektiğini düşünmesem ve kabul etmesem de mecburen aşı olacağım" ama bize bunu yapmak zorunda bırakanları asla unutmayarak..

Selametle..

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar