Descendants Of The Sun

Descendants Of The Sun..

Kendileri bir kore dizisi. Fakat Koreli oyuncuları kaldırıp yerlerine sarışın iri cüsseli adamları yerleştirsek diziye kore dizisi demezsiniz emin olun. Hikaye tamamen Amerikan Style..
Her zaman ki gibi "beyaz yakalılar" tam bir iyilik meleği iken "kara yağız delikanlılar" terörist başı olmaktan kurtulamamış..

Ortada bir terör eylemi varsa arkada da Arapça harfler sıralanmalıdır. (İlluminatinin şahı bu işte)

Hele de bir "Lailahe İllalllah" yazılı bayrak sallandırırsak tadından yenmez. Gel gelelim, Amerikan style dizilerinde göze çarpan bir diğer unsura. Haç işaretinin gölgesinde "dünyayı kurtaran" insanlar..

Kahramanlar Hristiyan olur, Teröristler Müslüman. Al sana style al sana tarz.. Şimdi konuyu siyasetten milliyete çevireyim biraz. Dizinin özünden ziyade arka planda olup bitenlere bittiğimden yine arka plandan bir iki kareyle "Şu Çılgın Türkler"in ilk duvar yazısını icad eden ırk olduğu tezime bulduğum yeni dayanaklarımı sizinle paylaşacağım. Bakınız okyanustan çıkarılmış batık geminin üstünde ne yazıyor:

Berrak kızımızla Gürkan oğlumuz aşklarını ölümsüzleştirmek istemişler zannımca. Yani onları suçlamıyorum biz ki şarkılarımızda bile sevdiğimizin adını yazacak mecralar ararız. Yeri gelir "adını dağlara yazar yeri gelir buğulu camlara kazarız." (burada da bir mantık hatası var ama neyse o da başka bir post konusu :) o zaman bu işin çocukluğuna inmek lazım. Biz ki ilkokul sıralarından ağaç dallarına kadar ne kadar boş mekan bulduksa adımızı yazma derdine girmiş bir milletiz, yazıyı ilk bizim bulmadığımızı söyleyen tarihin yalancı olduğunu ispat etmek lazım. Araştırılsın! Eminim Facebook'da bile "duvarına yaz butonunu" en çok kullanan ülke bizizdir. İnanmıyorsan bak, yeni bir delil daha.. "Ademoğlu" işte hiç değişmiyor :))

İvana ve Nikola ne alaka diyeceksiniz.. Zannımca onlar bir kültür çatışması yaşıyor. En kötü ihtimal asimile olmuşlar. Körle yatan şaşı kalkar, üzüm üzüme baka baka kararır, diyor dizideki detaylara geri dönüyorum. Henüz dördüncü bölümde olsam da her bölümde yazacak o kadar konu var ki dayanamadım aldım elime klavyeyi.. Gel gelelim dizinin senaryosuna. Bence hikaye güzel, espriler şahane, aşk muhteşem.. Dialoglar yine Amerikan Style.. Dizi mantığında bu tarzı sevdiğimi söylemeliyim. Daha havalı duruyor bence..  Kıssadan hisse bölümünde ise etkileyici iki sahne paylaşacağım sizinle. Birincisi şu:

Askerlik kolay mevzu değil malum. Hele de şu günlerde.. (Allah bütün askerlerimizi korusun) Kendi cenaze namazını kılan ecdadın torunları bunu iyi bilir herhalde.. Bakınız diziden içinde bulunduğumuz ruh halini özetleyen bir sahne daha

Gün olur devran döner, Amerikan Style'nin yerini Türk Tarzı alır kim bilir. Ben diziyi izlemeye devam edeyim siz de beni :) Allah'a emanet olunuz.