Bir Hüzünlü Doğum Günü Mesajı

Yarın dünyayı "teşrifimin" (dikkat, bu kelime yüksek dozda ego barındırır) 32. seneyi devriyesini kutlayacağım. Evet, doğru anladınız "kutlayacağım". Kutlayacağız ya da kutlayacaklar gibi çoğul eki almış yüklemler kullanmayı elbette çok isterdim ama her yaş aldıkça yalnızlık kat sayımda enflasyon rakamlarına denk bir artış olduğundan bunu yapmam pek mümkün olmuyor, olamıyor.

Dengim insanlar çoluk çocuğa karışıp, büyüklerim torun torba sahibi olunca, eee küçüklerime de bendeniz bir kaç beden büyük gelince, yalnızlığa yelken açmak durumunda kaldım. Gittikçe gemimin su aldığını hissediyorum. Karayı görebilecek miyim acaba, bilmiyorum.

Canım "nejlaa nejlaaa" repliklerinin geçtiği salya sümük ağlatan Türk filmleri izlemek istiyor. Sahilde oturup Ferdi Tayfur dinlemek.. Canım, soğan doğramak istiyor. Gözüme toz kaçsın, yağmur yağsın ardından mis gibi toprak koksun..

Mektup yazmak istiyorum, bir şişeye koyup denize atmak. Yüksek bir yere çıkıp avaz avaz bağırmak. Yalnızlığıma yalnızlık eklemek istiyorum. Bütün yalnızlıklarımı deniz yıldızı toplar gibi toplamak. Ve tüm yaralarıma yalnızlık basmak. Yalnızlığı buram buram içime çekmek...

Bu mesajı yalnız bana yazıyorum, siz üzerinize alınmayın. Yalnızlığıma..