Geleceğe Az Kaldı


Hepinizin malumu insan, sosyal bir varlıktır. İlk çağlardan bugüne kadar her zaman ve zeminde iletişim kurmanın bir yolunu bulmuş, kendisi gibi olanlarla bir şekilde etkileşim kurmuştur. Dumandan, duvar resimlerine, yazının icadından sosyal ağlara kadar gelip geçmiş türlü iletişim vasıtaları biliriz. Bu etkileşimlerin kitlesel sonuçlarını tarih derslerinde bir çoğumuz öğreniriz.

İpek yolundan Baharat yoluna uzanan, coğrafi keşiflerle Amerikayı bulan adamlar tanırız. İnsanlara yalnızca var oldukları kültürde yaşamak yetmez. Merak ederler. "Diğerleri şimdi ne yapıyor acaba?" derler. İşte geçmişini, geleceğini, bugününü, kendisini, ötekini, berikini merak eden insan tarihi bir şekilde şekillendirmiştir. Kültürler yeri gelmiş çatışmış yeri gelmiş karışmış, kaynaşmış, ortaya zengin bir insanlık medeniyeti bırakmış. Fakat karşılıklı iletişim ve kitlesel etkileşim sürecinin kırılma noktası bence "tercüme faaliyetleri" olmuştur.

Araplar İslamla tanıştıktan sonra ilime, bilime önem vermiş, cihat maksatlı yaptıkları yolculuklarda farklı milletlerle etkileşime girmiştir. Eski Antik Çağ eserlerini Arapçaya tercüme ederek aydınlanmışlardır. İslam medeniyetinin büyük bir medeniyet olma serüveni böyle başlamıştır. Ardından Batı, Müslümanlarla Endülüs'te buluşmuş, kendi geçmişlerine Müslümanlar sayesinde kavuşmuştur. Böylece gelişmiş, ileri medeniyetler seviyesine onlar da ulaşmıştır. 

Yaşadığımız çağda "Tercüme Faaliyetleri 2"nin başladığını görüyorum. Acayip mutlu oluyorum. En başta Google Translate bu değişime öncülük edenlerden biri olarak tarihe yazılacak bence. Ardından Youtube videolarına, yabancı dilde yayınlanan dizi, film, belgesel, insan hikayeleri ve daha fazlasına alt yazı ekleyen koca yürekli insanlar. Bugün ne kadar büyük bir şey yaptıklarının farkında olmasalar da onlar büyük insanlar. Bize bizden olmayanı, bizden olmayana da bizi öğreten, öğrenmelerini kolaylaştıran, vesile olan her ne derseniz.. onlar. Fakat tıpkı tarihteki tercüme faaliyetleri gibi bugün yapılanlar da henüz çok eksik ve kuralsız, spontane ilerliyor. Ne uygulamalar tam anlamı ile gerçeğe yakın tercüme yapabiliyor, ne de gönüllü elçiler. Bu işin de sistematik bir hal alması, ehil kişilerinin masa başına oturması yakındır. 

Bakalım Türk dizilerinin estirdiği Arap Baharını tarih bir gün nasıl yazacak? Bakalım Kore dizileri ile beslenen Türk gençlerinin Korece öğrenmesi Türkleri imansız mı yoksa Korelileri Müslüman mı yapacak? 

Kur'an dinleyip ağlayan Hıristiyan kızı, Kolbastı ile oynayan Fransız çocuğu, Uzak Doğu yemeklerini deneyen Afrikalı genci izledikçe diyorum ki;

Gelecek çok yakında Gelecek!! 


Selametle :) 

Yorumlar

  1. Peki hristiyan gibi takılan, ateist gibi yaşayan Türkler içinde selametle mi gelecek, o gelecek ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selametle mi gelecek yoksa ihanetle bilmiyorum ama gelecek mutlaka gelecek. İnşallah hayır ve güzelliklerle gelir.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar