Bir Endülüs Hikayesi

İlk vahiy geldikten tam bir asır sonra. Sene 710.

İslam komutanlarından Tarık bin Ziyad.

Endülüs'te.

Arkasında koca bir deniz, önünde bugün ki İspanya.

Elinde bir çakmak.

Birazdan tüm donanma, alev alev yanacak.


Önce gemileri yaktı.

Ardından ordusuna baktı:

"Arkanızda düşman gibi bir deniz, önünüzde deniz gibi bir düşman var."


Adam dediğin zor olanı seçer.

Müslüman ordusu, Cebelitarık Boğazını,

Böyle bir imanla geçer.


Endülüs, İslamındır.

Batı karanlık çağında.

İslam güneş yumağında.

İlimi, bilimi, kimyası, simyası,

Fiziği, müziği..

Böyle büyük bir medeniyet eşiği.


Aydınlık bir sabaha kara bulutlar gelir,

Kirli kadın, temiz geçmişi,

Bir anda ateşe verir.

Bağrı yanık ana evladına,

Olay yerinden bildirir:

Boşuna karalar bağlama,

"Erkek gibi savunamadığın şey için kadın gibi ağlama"


(Yakarak başlanan bir hikaye yanarak son buluyor. 
Gözyaşları bu büyük yangın içinde damla damla kayboluyor)

Yorumlar

Popüler Yayınlar