Ah İstanbul

Bazen diyorum "cüz-i irade" diye bir şey olmasa mıydı? Olup biten her şeyi planlayan bir yaratıcı olsaydı. Bir senaryo verilseydi elimize ve rollerimizi nasıl oynadığımıza bakılıp puanlar ona göre hesaplansaydı mesela..

Şu imtihan dünyasında en zorlandığım sınavlar, içerisinde tercih yapmak durumunda olduğum sorular üzerine oluyor. Eğer bir kaç seçenekten birini seçmek zorundaysam karnıma ağrılar giriyor, midem bulanıyor, başım ağrıyor. Korkuyorum. Çok korkuyorum. Yanlış şıkkı işaretlemek ten korkuyorum. Pişman olmaktan korkuyorum. Keşke demekten, daha zor sorularla ya da sorunlarla karşılaşmaktan korkuyorum..

Belki bu yüzden hala bekarım. Tercih yapmaktan korktuğum için.. Şimdi yine bir karar aşamasındayım. İstanbul'u bırakıp gitmek zorunda hissediyorum. Severek ayrılmak gibi bir şey, çok zor.. 

İstanbul, benim için çok başka bir konumda. Eğer aşk diye bir şey varsa aşığım ona. Ona kavuşmak için çok mücadele verdim. Çok direndim. Bir çok sıkıntıya katlandım. Ama artık olmuyor. İstanbul bana "git" diyor. "Kalma buralarda".. Herkes sığdı da bir ben sığamadım ona.. Bir ben fazla geldim.

İçim acıyor, gitmek istemiyorum. Ama gitmeyi seçeceğim. Pişman olacağım, çok korkuyorum. Elim gitmiyor. Yapamıyorum. Ama kalamıyorum da..

Yine bir tercih aşamasındayım. Bu bir veda olabilir. Belki yeniden başlamak, bilmiyorum. Tek bildiğim gitsem de kalsam da hiç bir şey kolay olmayacak..

Asla kolay olmayacak..

Yorumlar

Popüler Yayınlar