Yalnızlık Bir Dert Mi?

 "Modern çağın en büyük sorunu "yalnızlıktır" diyor yazar ve ekliyor "aynı evin içinde dahi herkes kendi yalnızlığı ile meşgul." Kimi televizyonu, kimi telefonu ile. Bulmaca çözeni de var el işi yapanı da. Ama herkes kendi yalnızlığında.

Dünyanın en kalabalık şehirlerinden birinde yalnızlığı tüm hücrelerine kadar çekmiş biriyim. Hani hep şikayet edilir ya "çok kalabalık şehir, İstanbul'da yaşanmaz" diye. İstanbul'da yaşanmaz evet ama kalabalıktan değil yalnızlıktan yaşanmaz.

Yalnızlığın bir sesi vardır mesela. Bir endişesi, bir hüznü, bir neşesi. Huzuru vardır, uhrevidir yalnızlık.

 Buzdolabının çalışırken çıkardığı sese dahi vakıftırsın, akrebin yelkovanı nasıl geçtiğine. Duvardaki çatlağa. Karıncaların evlerine taşıdıkları rızıklara. Üst kat komşunun her akşam aynı saatte dizdiği boncuklardan, yan apartmanda çitlenen çekirdeğe kadar her şeyi görür duyarsın. 

Tek başına halay çekmektir, yalnızlık. Üstü açık uyumaktır çoğu zaman. En çok hastayken yalnızsındır esasında. 

Yalnız olman için "yalnız" olman da gerekmez üstelik. Kimseler içinde de kimsesiz olabilir insan isterse. Kendisine şah damarından yakın olandan bihaberse. Onu bilen onsuz olamaz. O varsa da kişi yalnız kalamaz. Modern çağın hastalığı dedik ya başta. Bu çağda vahiyden uzaklaşmak revaşta. Yani Inna lillahi ve Inna ileyhi raciun, dönüp dolaşıp her mevzu ona varıyor. Kalpler ancak onu anmakla mutmain oluyor.

Hasılı mesele böyleyken böyle. Dert belli ilaç belli. O halden kendisine yalnızlık sevdirilene selam ile.

Yorumlar

Popüler Yayınlar