BAŞÖRTÜLÜ TERAPİST OLAMAZ MI??

 Üstün Dökmen.. Hemşehrim olan bir psikoloji uzmanı. Palandöken isimli bir de kitap çıkarmış şu sıralar. Romanında kendi farkındalıklarından bahsediyormuş.

Dün YouTube'da bir konuşmasına denk geldim. Konuşmasında rehberlik uzmanlarının başörtülü olamayacağını iddia ediyordu. Hatta fikir beyan etme hakkı olsa öğretmenlerin ve hakim, savcıların da başörtülü olmaması gerektiğini söylemek istediğini ima ediyordu. Peki neden?

Çünkü inancını üzerinde yaşıyormuş. Bu da onu objektif biri olmaktan alıkoyuyormuş. İnsanlar başörtülü biri ile iletişim kurduğunda ona ya sempati ya da antipati duyabilirmiş. Yani bir başörtülü ile nötr bir ilişki kurulamazmış!!

Bu tezine karşı bir kaç itirazım var. Bunları yazmadan edemeyeceğim zira içimde kalınca şişiyorum :))

1. Pozitivist dünya ve onun bilim olarak ortaya koyduğu her şey %100 objektifmiş gibi görünüyor fakat bu çok büyük bir yanılgıdan ibaret. Bir yerde insan faktörü varsa orada %100 objektiflikten bahsedemezsiniz. Bunu ispatlamak o kadar da zor değil fakat bu yazdıklarım bilimsel bir araştırma yazısı değil. Bu nedenle kısa kesmek durumundayım.

2. İnsanların başlarındakini çıkarmanız başının içindekileri çıkarmanız anlamına gelmez. İnsan inançları, duyguları, düşünceleri ile insandır. O başının içinde hala başörtüsünü taşıyorsa dışında taşıyıp taşımaması çok da büyük bir mesele değildir. 

3. Bu mesele Üstün Dökmen'in bakış açısından sorunlu bir mesele olabilir çünkü o insanlara kıyafetleri üzerinden sempati ya da antipati duyabilecek biriymiş, beyanlarıdan anlamış olduk. Fakat günümüz dünyası, insanlara önyargılardan uzak bakmayı öğretmekle meşgul. Yeni nesil, kıyafetlere değil içindekilere bakmayı öğreniyor çok şükür. Bu durum da meseleyi çözme konusunda en büyük ilerleme aslında.

4. Üstün bey konuşmasında başörtülü birinin mimar olabileceğini fakat terapist olamayacağını iddia ediyor. Nedeni yukarıda söylemiştim. Fakat bu da yanlış bir tez. Çünkü insan çizimlerine de ideolojilerini yansıtabilir. Bir mimar ben kıbleye doğru tuvalet çizmem derse ne diyeceksiniz? Absürt bir örnek vermek istedim mesele anlaşılsın diye. 

5. Başörtülü bir hasta başı açık bir terapiste antipati duyarsa ne yapacağız? Belki de hasta, takım elbiseli insanlara antipati duyuyordur. Yahut palyaço kıyafeti giyen bir terapist olsa bütün derdini ortaya dökecek bir hasta olsa mesela :)) 

6. Evet başörtüsü belki de dünya üzerindeki ideolojik düşünceleri en çok ortaya koyan bir simge. Yani başını örten biri ben Müslümanım diyor evet. Bu meselenin çözülemezliği de sırf bu nedenle. Ama başa dönüyorum ve diyorum ki, simgeleri dışarıdan çıkarsa bile insan içinden çıkaramaz ya da çıkarmaz ise asla objektif bir ortam kurulamaz. Ki zaten %100 objektif bir ortam kurulabileceğini asla inanmıyorum.

O halde bilim kendini değiştirmeli. Ve demeli ki, bir yerde insan faktörü varsa objektiflik azalır. Eğer bu meslekleri robotlara devredecek olursak ancak mesele bilimin istediği gibi olur. 

Peki neden objektiflik bu kadar önemli? Benim en büyük itirazım buna. Akademisyenlik yolunda ilerlemek istemememin en büyük sebebi de bu. Ben bu denli bir objektifliği zararlı buluyorum. Olduğuna da inanmıyorum zaten. Okuduğum bütün kitaplarda yazarların kişiliğini, duygularını, ideolojilerin hissediyorum. En objektif yazılmış olanlar da dahi..

Bırakın insanlar insan gibi bilim üretsin. Objektifliği ise robotlara verelim. Bu meseleyi de onlar halletsin.

Selametle..


Yorumlar

Popüler Yayınlar