Hasbihal Edelim

"Açılma" serüvenimin üzerinden yaklaşık altı ay geçti belki biraz daha fazla. İnsanların şaşkınlıkları ve benim adıma üzgünlükleri biraz olsun azaldı. Belki de en sancılı dönemi atlattım diyebilirim. Bununla birlikte hala bu durumu yeni fark edenlere ifade vermeye devam ediyorum. Daha dün uzaktan tanıdığım biri anılarımı yazmamı teklif etti. Bir başka zümre ise bu durumda mesleğimi yapmamam gerektiğini düşündüğü için her gün istifa etmemi bekliyor, yahut istifa edip etmediğimi merak ediyor. Geçen gün beş günlüğüne bir İstanbul gezisi yaptım. Ben genelde boş zamanlarımda bir yerlere giderim. Memlekette takıldığım nadirdir. Fakat ilk defa "istifa mı ettin" mesajı aldım. "Hala imam hatipte mi çalışıyorsun" diye soranlar da azınlıkta değil. Hasılı ben bana çoktan alıştım da benim bu durumuma insanların alışması baya bir zaman alacak gibi. Babacığımla geçirdiğim her dakika ise bir İrşad mücadelesi sahnesi gibi. Sürekli ayet ve hadisler okuyup cehennemin ne kadar sıcak olduğundan bahsediyor. Bazen daha da ileri gidip-örneğin geçen gün "merhaba" dedim diye "sen iyice kafirleştin" ikazına muhatap oldum- yaptığım her şeyi dinsizlik ve günahkarlık eksenine çekmeyi başarıyor. İşte bütün bu "mahalle baskısı" dedikleri bakış, söz, mimik, davranış vs..lere rağmen kendisi olmaya çalışan biriyim ben. Yorucu bir hayatım var ve yıpratıcı. Herkes gibi olamamanın yorgunluğu bu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de başımda aşk belası :) Aşk dediğime bakmayın ortada bir aşk yok. Ama bir insana beslenen değerli bir sevgi var. Hani geçenlerde bir video viral oldu. Küçük bir kız çocuğu anaokulundaki aşkından bahsedip "ben onu seviyorum o beni sevmiyor, saçma saçma şeyler" diyor ya. Benimkisi de o hesap. Sevmiyor mu onu da bilmiyorum. Belki de seviyor. İletişim problemleri yaşadığım bir ilişki içerisindeyim. Benimle ilgili olumsuz yargılarını çok kolay ifade ederken olumlu sözleri söyleme konusunda fazlasıyla çekingen davranıyor. Öküz tabir ettikleri cinsten işte. :) Bir yandan bana ayna tuttuğu için, fark etmediğim eksiklerimi yanlışlarımı fark ettirdiği için kendisine minnettarım fakat öte yandan sarıp sarmalanmak da istiyorum. Derdimi söylüyor ama derman olmuyor. Böyle bir ilişki içerisinde olmak istemediğimin farkındayım. Bu gönlüm kolay kolay birini sevmese de yanlış birini seviyorsa orada ısrar etmemesi gerektiğini de öğrenmeli diye düşünüyorum. Geldiğim noktada yorgun hayatımın olgun geri dönüşleri ile dimdik ayakta durmaya çalışıyorum. Bakalım sonumuz ne olacak. Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler..
Selametle.

Yorumlar

Popüler Yayınlar